Fonkyonel Tıp Nedir?
Fonksiyonel tıp kronik kompleks hastalıklara yeni bir yaklaşımla bakar. Aslında üniversite de okuduğumuz tıbbın ta kendisidir ancak tüm yaşantılarımızı gölgeleyen kronik hastalıkların altında yatan işlev bozukluğu nedir , hastalık nereden köken alır ona bakar. Vücudu bir bütün olarak ayağa kaldırmak ve tüm sistemde eş zamanlı bir iyileşme sağlamak fonksiyonel tıbbın temel felsefesidir.
Fonksiyonel Tıbba İhtiyaç Var mıdır?
Buradaki amaç hastalık olduktan sonra değil de, hastalık oluşmadan onu önlemek ve sistemi tersine çevirecek bir yaklaşımdır. Bildiğimiz gibi şu anda karşı karşıya olduğumuz tıbbi zorluk acil bakım hizmetleri değildir. Buradaki sorun kronik hastalıkların oluşum zemini ve ardından bunun takip sürecidir. Acil hizmetlerimizde kişi kalp krizi geçirir, bir enfeksion hastalığına yakalanır, yaralanır, doğum yapar, acil cerrahi gerekir ya da tıbbi olarak acil bir durumla karşı karşıya kalındığında sunulan hizmetlerde sorun yoktur.
Sorun; bugünün tıbbında kronik hastalıklara yaklaşımdadır. Hastada nasıl bir hastalık olduğunu araştırıyoruz. Oysaki, fonksiyonel tıp yaklaşımı ile hastalığın nasıl bir hastada olduğunu sorguluyorsun.
Sistem içinde kronik hastalığı değerlendirmek, önlemek ve tedavi etmek için yeni bir yaklaşımla desteklemek ve tanımlamak gerektiğidir.
Fonksiyonel Tıp Hastaya Nasıl Yaklaşır ?
Kronik hastalıkların arkasındaki bilimsel yaklaşım herkese aynı mantık ile değil de kişiye özel bir yaklaşım hizmeti gerektirir.
Bu bireye özel yaklaşım modeli ile giderken, dikkat edilecek bir diğer noktada bütün organ sistemlerinin birbiri ile bağlantılı olduğunu da unutmamaktır. Nedir bu bağlantı ağı, psikolojik, sinir, bağışıklık, endokrin, kardiyovasküler ve vücuttaki bütün sistemin birbiri ile bağlantıda olduğudur. Bu nedenle sistemdeki bir sorun bir başka sistemi etkileyebilir. Hatta sistemdeki bir gelişmenin başka bir şeyi olumsuz etkileyebileceğidir. O vakit vücuda ve bütün organ sistemlerine bütünün parçaları olarak bakmak gerektiğidir. Fonksiyonel tıp sadece sorunlarla ilgilenmez. Yani vücudunuzu sağlık sorunlarından kurtarmak için, dış dünya ile bedenin iç fizyolojisi arasındaki bağlantılara bakar.
Sisteme yaklaşım genetiksel yapı, çevresel etkenler, yaşamdan beklentiler, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve ruhsal sisteminizin bedeninizi nasıl etkilediği ile ilgilenir. Vücuttaki bozulan homeostasiz dengesine bakmayı hedefler. Foknsiyonel tıp, ömrünüzü sağlıklı bir şekilde uzatmanın derdindedir.
Kronik Hastalıklarda Bireye Özel Tedavi Yaklaşımı Nedir ?
Kişinin biyolojik dengesizliğine çok sayıda birbirinden farklı şekilde eşlik eden moleküler biyolojik yapısına, genetik özelliklerine, fizyolojisine, toksikoloji ve mikrobiyolojisine, epidemiyolojik yapısına ve ruhsal süreçlerinin ve bilinç dışının tıkanıklıklarının bedendeki yansıması olan somatik hastalıklarla karşımıza çıkmasını gözlemler ve bunlara da bireye özgü çözümleri getirir. Bu çözümler tek reçeteyi al kullan şeklinde değildir de, bireyin yaşamsal sürecini etkileyecek kişiyle el ele vererek bir dizi değişiklikleri içerir. Hastalığın geldiği yoldan geri döndürmeyi hedefleyen bir sağlık yaklaşımıdır.
Kronik Hastalıkların neden olduğunu araştırırken mikropların, allerjenlerin, toksinlerin, kötü beslenme ve stresin ruhsal döngümüzdeki bilinç dışındaki bastırdığımız duygu ve düşüncelerin bağışıklık sistemimizi bozduğunu görmekteyiz. Nerede kronik bir rahatsızlık varsa orada bir düğüm vardır.
Bu kronik hastalıklar kendi kendilerine iyileşmezler, hatta zamanla daha da kötüye giderler. Bu hastalıkların doğudan bir sebebi yoktur ve belirtileri oldukça karmaşıktır. Zaman içerisinde hastalıklar sağlıklı yaşama dönüş değilde, daha ziyade artan yoksunluk ve azalan yaşam kalitesidir.
Fonksiyonel Tıp da her kişinin beden yapısı, genetiği, sistemler arası ilişki ve etkileşimi ve en önemlisi de geçmişte ve şimdiki yaşadığı çevrenin onu hayatını duygularını ve ruhsal süreçlerini kişiye özel etkilediğidir.
Özellikle çevresel toksinlere maruz kalınması, doğanın duyarsızca yağmalanması yoluyla bugüne ulaşan bu sürdürülebilir olmayan tarım, kirlenen sularımız, havamız, toprağımızın bize bir dönüşüdür. Evet daha ucuza mal ettiğimiz ama besin olmaktan çıkan yiyeceklerin neden olduğu kronik hastalıklara maruz kalmak, bize çok zor ama acı bir reçete hastalık olarak geri dönmektedir.